Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kore savaşı | korean war n. | ||
The father was a veteran of the Korean War. Baba Kore savaşının emektarıydı. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Military | ||||
Military | kore savaşı gazileri | korean war veterans n. | ||
Tom's father is a Korean War veteran. Tom'un babası Kore Savaşı gazisi. More Sentences |
||||
History | ||||
History | kore savaşı'nda bir muhabere | yalu river n. | ||
Military | ||||
Military | amerikan ordusundaki piyade sınıfının ikinci dünya savaşı ve kore savaşı'nda kullandıkları yarı otomatik bir tüfek | m-1 rifle n. | ||
Military | amerikan ordusundaki piyade sınıfının ikinci dünya savaşı ve kore savaşı'nda kullandıkları yarı otomatik bir tüfek | garand rifle n. | ||
Slang | ||||
Slang | a.b.d. askerleri tarafından kore savaşı sırasında edinilen koreli kız arkadaş, metres | moose [obsolete] n. | ||
Slang | kore savaşı sırasında a.b.d. askerleri tarafından tutulan koreli orospu, fahişe, seks kölesi | moose [obsolete] n. | ||
Slang | a.b.d. askerleri tarafından kore savaşı sırasında seks kölesi yapılan koreli kadın | moose [obsolete] n. |